13 Aralık 2011 Salı

Uyku


Bazen ağlamak isteyip de gözlerimden yaşların akmadığı zamanlar olur.Ruhumu küçük bir odada kapana kıstırmışlar gibi hissederim o zamanlar.İçimde oluşan boşluklar birbirine doğru hızla ilerler ve çarpışmalara sebep olurlar.Ya da Big Bang gibi olabildiğince genişlemeye devam ederler. Duygularımı adlandıramadığım zamanlardır. Ne hissettiğimi yada ne hissedeceğimi bilemediğim.Ama nedense uyanınca unutacağım bir durum olur genellikle.İstisnai olarak birkaç güne yayılabilirler.Canım hiç bir şey yapmak istemez ve istememezlik durumu benliğimi sarar.Sanki havada askıya alınmış bir varlık olarak orada bir süre kalmanın benim görevim olduğunu bilircesine orada öyle durmak.Bu haleti ruhaniyenin sebebi olarak birkaç şey öne sürebilirim.Tam olarak emin olamamakla birlikte listedeki durumlar şöyle;
*Faydasız bir insan olduğun hissinin bilinçte ağırlaştırılması,
*Son zamanlarda yaşadığın travmatik olayların etkisi,
*Kullandığın ilaçlar,
*Yaşama olan tutkunun eksilmesi yada umudunu yitirmek üzere olman,
*Uykunun gelme halinde olması ve buna karşı direnmen,
*Okuduğun,izlediğin kısacası uğraştığın herhangi bir şeyin sona ermesi,
*Yapacak bir işin olmaması.
Listedeki maddeleri gözden geçirdiğinde aslında başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki benzerlik gözle görülür bir biçimde belirgindir.Zaman zaman insanın iç yolculuğa çıkarak kendi dünyasının isyancılarıyla oturup anlaşma imzalamasının zamanının geldiğini gösterir.Ya da nerde hata yaptım gibi klişe ama ihtiyaca binaen sorulmasının zorunlu kılındığı soruların zamanıdır.Bunları düşünmek yada bu tarzdaki soruları o vakitte cevaplamak olabildiğince zor ve anlamsız gelmesine karşı insana bir meşguliyet verdiğini varsayarsak bu durumdan kurtulma olasılığını yükseltmiş olabiliriz.Can sıkıntısıyla birebir çalışan bu durumdan kurtulmanın aslında en iyi yolu temiz hava,kalabalık ortamlarda bulunma,bilgisayar oyunları,komedi filmleri tarzındaki duyguların yönlerini değiştirme gücüne sahip yönlendiricilerdir.Bunlarda işe yaramıyorsa iyi bir uyku çekilebilir.Benim durumumda işe yarayan en son saydığım uykuya balıklama atlama yöntemidir.Vikipedi uykuya balıklama atlamamın işe yaracağını onaylamış ve şunları söylemektedir.” Uyku aynı zamanda hafızanın yeniden yapılandırılması ve psikolojik yenilenme için gereklidir.”.Sırf bu yüzden bazen bir reset tuşumun olmadığına hayıflanmıyor değilim açıkçası.Takıldığım yerlerde yeniden başlangıç yapabilmemi sağlayabilirdi.Aslında içimden bunun bir kaçış yolu olduğunu geçiriyordum.Farkettim ki benim istediğim sadece toplu iğnenin ucuyla açılabilen küçük bir tuş.Kapatılmak için kullanıldıktan sonra ikinci defa basılana kadar açılmayan bir power tuşu değil.Bitkisel hayatta bulunan insanların fişlerinin çekilmesi gibi.Sigortaların atıp devrelerin bozulana kadar ecelin gelmemişse insan iradesi tarafından basılarak hayata gözlerini yummakla eş değer olurdu, evet.Bilgisayarların gittikçe daha fazla insani özellik taşımasına bir gönderme olsun bu da. Bunalım ailesinin yerleşip hüküm sürdüğü tozlu ve çorak bir ruhun anlatmak istediği tek şey birkaç cümle.Necip Fazıl’a kulak verelim bakın ne güzel demiş;
İki yıldız arası göğe asılı hamak...
Uyku, uyku... Zamansız ve mekansız, uyumak.



miyaaww

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler