28 Aralık 2011 Çarşamba

Dalida ile yolculuk



Dinlemekten oldukça zevk aldığım bir başka ses,bir başka duruş.Dalida...


Dalida (Yolande Christina Gigliotti) (17 Ocak 1933 – 3 Mayıs 1987). Kahire doğumlu İtalyan asıllı şarkıcı, sinema oyuncusu. Kariyerini vatandaşlığına geçtiği Fransa'da yaptı. 55 altın plak  alan Dalida aynı zamanda "elmas plak" verilen ilk şarkıcıdır.


Italyan anne ve babasının meslekleri gereği bulundukları Kahire'de dünyaya gelmiş ve çocukluğu Mısır'da geçmiştir. Babası Kahire Opera Orkestrası'nda birinci kemancı olarak görev aldı. Dalida daha çocukken viyolonsel ve şarkıcılık dersleri aldı. 1951'de bir güzellik ajansına girdi ve ardından da Kahire'de bir moda evinde model olarak çalışmaya başladı. 1954'de Mısır Güzellik Kraliçesi seçildi. Bu yıllarda bir yönetmen olan Marc de Gastyne ile tanıştı ve ardında evlenip Paris'e gitti. Burada eşinin bağlantılarının da yardımıyla bazı filmlerde rol aldı.

Güzelliğine rağmen, ilk filmlerinde pek başarılı olamadı ama varyete şovlar ve kabarelerde Fransızca,İtalyanca,Arapça ve diğer dillerde şarkılar söyledi.Dalida sahne adıydı. Şarkıcı olarak Dalida ismini kullandı.İkinci singılı olan Bambino'yla erken şöhrete kavuştu.1957'de Paris Olympia'nın açılışında Charles Aznavour ile birlikte bulundu ve aynı yıl Gilbert Bécaud'ya vokalistlik yaptı.Daha sonra Türkçe dahil olmak üzere bir sürü dilde şarkılar söyleyen Dalida , dünya turnelerine çıktı.70'lerde Léo Ferré'nin 'Avec le temps' ı, SergeLama'nın 'Je suis malade' ı gibi büyük klasikleri yorumlamaya başladı. 1974 yılında 'il venait d'avoir 18 ans' ve 'Gigi l'amoroso' isimli şarkıları ile dünya çapında ödüller aldı. 1973 yılında ise Alain Delon ile birlikte, o herkesin bildiği efsanevi düet: 'Paroles paroles' u gerçekleştirdi.
Dalida şarkılarını, Fransızca, İtalyanca, Arapça, Almanca, İspanyolca, İbranice, İngilizce, Danca, Japonca ve Yunanca olarak 10 dilde icra etmiştir. Kariyerinde 500 Fransızca şarkı bulunmaktadır. Bunların 200'ü İtalyancaya, 300'ü ise diğer dillere çevrildi. Dünya çapında 150 milyon albüm satmıştır. Aynı zamanda bir sürü ödül kazanan Dalida 55 kez Altın Plak almıştır.



Hayatındaki bu şan ve şöhrete rağmen, kişisel hayatı zorluklarla,dramla ve trajedi ile doludur.1961'de akıl hocası olan Lucien Morisse ile evlenmiştir. Evlilik bir kaç ay sürmüş, Jean Sobieski(Amerikalı Aktris Leelee Sobieski'nin babası) ile ilişkisi başlayınca bitmiştir. 1967'de yeni aşkı olan İtalyan şarkıcı Luigi Tenco intihar etmiş, Dalida da intihara kalkışmıştır. Daha sonra Richard Chanfray ile birlikte gösterişli bir hayat sürdüren Dalida, Chanfray'ın intiharı ile karşı karşıya kalmıştır. Bu acıları es geçip şarkı söylemeye devam eden Dalida kendi anlatımıyla hayatın anlamının küçük olduğunu belirtmiş ve kişiliği geliştirmek için çok zaman harcamıştı. Buna Nepal'a gidip Hinduizm dinini araştırması da dahildir.

3 Mayıs 1987'de Montmartre'daki evinde aşırı dozda uyku ilacı alarak intihar etmiştir.
Şöyle bir not bırakmıştır: Hayat artık çekilmez hale geldi. Beni affedin.
Mezarı Paris'te Montmartre Mezarlığı'ndadır. Mezarında normal haliyle birebir yapılmış bir heykeli bulunmaktadır.
1997'de Montmartre semtinde Girardon ve Abreuvoir caddelerinin köşesindeki meydana büstü konulmuş ve meydanın ismi Dalida Meydanı olmuştur. 2001'de ise Fransız Posta İdaresi adına posta pulu çıkarmıştır.





Dalida’nın söylediği şarkıların Türkçe aranjmanları:

Türk sanatçı, Türkçe aranjmanı, Yabancı orijinali
Alpay Ayrılık Rüzgârı Concerto Pour Une Voix
Alpay Sensizliğimin Şarkısı Aranjuez La Tua Voce
Ay-feri Elveda Şarkılara Et Cetait L’amour
Ayla Algan Gönlümdeki Saraya Salma Ya Salama
Ayten Alpman Ayrıldık Yalnızım Ciao Amore Ciao
Berkant Gönül Ferman Dinlemez Tzigane
Hümeyra Sus Duymasın Ne Lui Dis Pas
Özdemir Erdoğan Matador Les Gitans
Romalı Perihan Görünce Seni Besame Mucho
Selçuk Ural Ay Dede Flamenco
Ajda Pekkan Palavra Parole
Semiramis Pekkan Köy Düğünü Tire L’aiguille
Tanju Okan Aşkı Bulacaksın Gigi L’Amoroso
Zeki Müren Bekleyiş Tire L’Aiguille
Petek Dinçöz Kısmetsizim Flamenco oriental




" Iste Bu Yüzden Sarki Söylüyorum" 
Araliksiz basarilarla dolu 37 yillik sanat yasami boyunca, Dalida bir çok sinema filminin de basrolünde oynadi. Ancak sinema elestirmenlerinden tam not alabilmek için 1986 yilina kadar bekledi. Yusuf Sahin'in yönetmenligini üstlendigi Misir-Fransiz yapimi 'Altinci gün' (Sixieme jour' ) filminin baskahramanini canlandirabilmek için hiç tereddültsüz yaslandirilmasima izin verdi ve son derecede trajik bir hayati canlandirarak sinema severlerin karsisma geçti. Böylelikle Dalida, müzik alanindaki sonsuz basarisini, beyaz perde de kanitlamis oldu. Ancak, bütün o görkemli görüntülerinin altinda tanriçalarin bile ruhlarinda çalkantilar ve kalplerinde yaralar olur. 
Dalida da bu kurala aykiri gelmedi. Trajik kaderlerle beslenen efsane daha en basindan beri harektteydi. Çalisma ve basari dolu bütün bu uzun yillar onu yormus ve bunaltmisti. 
Gün geçtikçe kendini daha da yalniz hissetmeye bas1amisti. Artik o; Röportajlarindan birin de'Sanatta basari1i olabildim, hayatta ise asla!', bir digerinde 'Nasi1 dogacagimi seçemedim, ama nasi1 ölecegimi seçebilirim' diyen inciumis, yarali ve yorgun bir kadindi. Sanat hayati ugrana bir kadin olarak özel hayatini feda etmisti. Ne bir kocasi, ne bir sevgilisi ne de bir çocugu vardi ve de ilerleyen yillar kendilerini yavas yavas hissettirmeye bas1amislardi. 

1983 yilinda 'Bir gün bu sahnelerde ölmek istiyorum' diye haykiriyordu yeni 'hit' parçasinda. Ancak, ölümle sahnede kucaklasmadi...54 yasindayken, 2 Mayis 1987 aksami artik haystin kendisine getirecek hiç bir Seyi kalmadigini düsünerek, Paris'te ki o görkemli evinde alti kutu uyku hapi içerck, bir daha hiç bir zaman uyanmamak üzere uyudu ve ardindan yalnizca kisa bir not birakti: 'Beni affedin! Hayat benim için artik tahammül edilemiyecek bir halde! 
Fransa ve bütün Dünya onun hatirasina saygiyla egildiler... 
1987-2005: Ölümünün ardindan 14 yil sonra, Dalida sanki hala daha aramizda. Orlando'nun piyasaya sürdügü tamamen orkestra teknikleri günümüzle özdeslestirilmis Dalida'nin sarkilarindan olusan 4 c.d satis rekorlari hiriyorlar ve bütün diskoteklerde, radyolarda basi çekiyorlar. Dalida'nin sarkilari; 'Mina Tannenboum','Gazon maudit','Un air de famille' ,' Pédale douce' ,'On connait la chanson','Recto/verso' 'Absolument fabuleux' gibi günümüz Fransiz Sinemasinin en önemli yapitlarinda boy gösteriyorlar. 24 Nisan 1997'de Paris'in Montmartre mahallesindeki bir meydana Dalida'nin adi verildi ve bu meydana Dalida'nin heykeltras 'Alsan' tarafindan yapilmis bir heykeli dikildi. Böylece Dalida, Jeanne d'Arc ve Sarah Bernard ile beraber Paris'e heykeli dikilen üç kadindan biri oldu. 
Kimbilir? Belkide Dalida, daha 1969 yilindaki bir sarkisinda karsiladigi 2005 yilini en dogal sekilde kucaklamak için aramizdan ayrildi ! Sasirtici mi? Tabii ki degil, herseyden önce yildizlar her zaman haklidirlar, özellikle de Misir in kizgin günesinin altinda doganlar daha da güçlü bir sekilde sonsuza dek parlarlar... 



Paris-Kahire Uçai' 1986 Fransa'dan Misir'a dogru uçmakta olan bu uçakta, bir kadin çocukluk rüyasini gerçeklestirmeye hazirlaniyor. 30 yildan daha uzun bir süre, onu dogup büyüdügü sehirden, mahallesinden ayirmisti. Hayallerinden ve güzelliginden baska hiç bir seyi olmayan bir genç kiz olarak ayrildigi Kahire'ye zaferi ve basariyi fazlasiyla elde etmis, mutluluklari ve acilari son dozuna kadar yasamis 'olgun' bir kadin olarak dönüyordu son filmi 'Altinci gün'ü çekmek için...
Dalida'nim kisiligi günümüz müzik dünyasinin halen daha en efsanevi isimlerinden biri olarak yasamaktadir. O,üç kusaga birden hitab edebilmis 30 yildan uzun bir süre zirvede kalmayi basarmis ender sanatçilardandir. Aramizdan ayrilip giderken bize; Her zamanki gibi hiç bir karsilik istemeden binlerce sarki birakti ve sonsuzluga karisarak gitti...






Kahire-Paris UçagI 24 Aralik 1954
Bu uçakta gencecik, efsanevi bir güzellikte, esmer bir kiz hayatinin macerasini yasiyor.
Yer yüzünden kilometrelerce yüksekte; Dogup büyüdügü sehir Kahire ile hayalindeki sehir Paris'in sehir is1klari arasinda ;Doguyla batinin tam ortasinda Yolanda Gigliotti kendini, kafasinda düsledigi hayallere; O saf ama çilginca; basari ve mutlulik arzusuyla dolu hayallere birakiyor. Piramitleri bile yerinden sarsacak bir kararliliga ve azme sahip olan Yolanda sessizce zamanini bekliyor...
"Sen benim alinyazimdin"
17 Ocak 1933 günü Kahire'nin siradan bir mahallesi olan 'Choubra'(Subra) da fakir bir Italyan göçmen ailesi, kizlari 'Yolanda'nin dogumunu kutladilar. I6 yasinda rahibeler okulundaki egitimini tamamlayan Yolanda, bir ithalat-ihracat sirketinde sekreterlige basladi. Bir gün ailesinden gizlice güzellik yarismasina katildi ve birinci seçildi.

Ayni yil sinemaya atildi ve (Bir sigara ve bir bardak) isimli Misir yapimi bir filmde rol aldi. Bu sirada Fransiz bir yönetmenle tanisti ve bu firsatla bir filmde daha rol aldi. Bu filmde genç Yolanda, sürekli sarki söylüyordu sanki asil istikbalinin ses sanatçiliginda olagini bilirmiscesine... Sesinin güzelliginden etkilenen.
24 Aralik I954 günü, simdilik adini 'Dalila' yapan Yolanda hayalindeki sehir Paris'e ulasti.




Küçük bir otel odasina yerlesen Yolanda iki yil boyunca sesini dinletmek için stüdyolari dolasti aldigi cevap hep ayniydi':'Bekleyin, size yazacagiz...' Bu dönemde Bruno Coquatrix ve 'Europe 1 kanali Olympia'da genç yeteneklere ayrilmis bir program düzeuliyorlardi:'Yarinin bir numaralari'. Bildigimiz o efsanevi yasam serüveni için hersey 1956 yilinda basladi', kaderi Eddie Barclay veLucien Morisse'in genç yetenekleri dinlemeye karar vermesiyle belirlendi: Artik Eddie Barclay onun plakçisi', Lucien Morisse ise menajeriydi. Bruno Coquatrix ise ona Fransiz Music-halllerinin kapisini açti. Daha ikinci plaginda 'Dalida' yillardir bekledigi zaferi elde etti; Hit parçasI 'Bambino' bütün radyolarda, televizyoalarda boy gösteriyordu. Bütün Paris ve Fransa : 'Bambino! Bambino! 'sözcükleriyle yankilaniyordu.
Iste bu noktaya gelebilmek için bir yldan fazla zaman gerekmisti, ancak artik zafer onundu ...



" Ciçekler Devri' "
Dalida' olayi ikinci Dünya Savasi sonrasi döneminin en büyük basarilarindan biri sayilabilir. 1956 yilindaki ilk hiti 'Bambino' dan sonra adi tam 55 defa dünya müzik listelerinde birinci sirada yer aldi, 120 000 000 tane albülmü satildi ! Bütü bu basari1arin yaninda bir çok ilki de gerçeklestirdi Dalida: Avrupa'da ilk altin plak,ardindan 'elmas plak' ödülü ona verildi,ilk'fan' kavrami Dalida ile pekisti Fransa' da ilk disko tarzi müzigi Dalida sundu, Paris Spor Sarayi gibi önemli bir sahneyi üç hafta kadar uzun bir süre dolduran tek yildiz 'Dalida' oldu. Basarilari defalarca aldigi altin, elmas(1981) ve bronz plaklarla ödüllendirildi, ayrica 1963 ve 1974 yillarinda olmak üzere iki defa 'Dünya oscarini kazandi. 5 Aralik 1963 te'Paris sehri madalyasini' ve Fransa Cumhuriyeti ödülü nü Charles De Gaulles' ün bizzat elinden aldi Fransa müzik tarihinde hiç bir sanatçinin basaramadigi bir olay... Bu denli büyük basari1arla süslü bir hayat ancak bunun yaninda oldukça hassas ve duygusal bir kadin... Yillar boyunca Dalida hayatinin puzzle ini yapti ve bozdu.





50'li yillar
Oldukça basarili yillardi Dalida için. Ona 'Mademoiselle Juke-box' lakabi takildi Dönemin bütün müzik listelerinin en ön siralarinda, hatta Edith Piaf ve Gilbert Becaud'dan bile ön sirada yer aldi Ayni zamanda özellikle genç kizlar için kendilerini, gözlerine eye-liner sürerek ona benzetmeye çalisiklarii bir 'model' oldu.






60'li yillar
60'li yillara gelindiginde, Dalida repertuarina hareketli, 'twist' tarzi parçalari da ekledi. Johnny Hallyday gibi dönemin bir çok genç sanatçisina o öncü oldu. Bu dönemde Dalida sadece Fransa'da degil, tüm Dünyada taninmis 've ödüller kazanmis bir 'tstar' haline geldi.






70'li yillar Bu dönemde Dalida özel hayatinda bir çok mutsuzlukla karsilasti ve çok aci çekti, ancak sanattaki basarisi hep ayniydi. Artik o; Yalnizligi, askta kaybetmeyi benimsemis 'olgun' bir kadindi. Repertuari da bu ölçüde farklilik kazanmisti. Artik o Léo Ferré'nin 'Avec le temps' ni, SergeLama'nim 'Je suis malade' i gibi büyük klasikleri yorumluyordu. 1974 yilinda 'il venait d'avoir 18 ans' ve'Gigi l'amoroso' isimli sarkilari ile Dünya çapinda öduller aldi. 1973 yilinda ise Alain Delon ile birlikte, o herkesin bildigi efsanevi düet: 'Paroles paroles' u gerçeklestirdi.






1976...1976 yilinda tarzina büyük bir yenilik ekleyerck 'disko' türü parçalari seslendirmeye basladi. (Dalida tarafindan 1976 yilinda seslendirilen 'J'attendrai' ilk Fransiz disko parçasidir) Artik o gösterisli, derin yirtmaçli elbiseleriyle, sahnede saatlerce çilginca dans eden bir 'show-woman' di. 1978 yilinda ise yine bir ilke imzasini atti ve 'Géneration'78' isimli parçasiyla Fransa'da ki ilk video klibi çekmeyi basardi.


1980'li yillar 1980 yilinda Dalida John Travolta'nin dans yönetmeni Lester Wilson ile çalisti ve ayni yil 'Paris Spor Sarayi'(Palais des sports') nda üç hafta sahne aldi. Bu güne dek bu kadar önemli ve büyük bir sahneyi bu denli uzun süre doldurmayi basarmis tek kadim sanatçidir. Bir kaç ay sonra, 1981 yilinda ise Dalida Olympia'da sahne alarak 25. sanat yilini kutladi. Bu dönemde, Dalida ayni zamanda televizyon ekranlarinin da en gözde sanatçilarindan biri oldu. Özellikle Maritie ve Gilbert Carpentier ona bir çok programlarini ayirdilar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler