13 Aralık 2011 Salı

Boslukta Salınım


Sistemin gerçeği budur : Hergün biri doğar ve biri ölür.Yaşam döngüsünün bitmek tükenmek bilmez sonsuzluğuna yolculuktur bu.Yeni gelen her şey eskir,solar,çürür.Bir sona mahkumdur aslında her yeni.İçindeki umutla baslar yolculuğuna sanki hep orda olacakmış gibi.Bir nevi doğrudur da.Evren hiç bir şeyi çarçur etmez.Arta kalanlarla bir sonraki güne yeni bir şeyler oluşturur.Yağmur yağar ,damlalar birleşir ,denizler buharlaşır, yağmur yağar ,insan doğar,insan ölür,insan çürür ,ağaç yeşerir,insan yer..Yasamak var,yasarken ne yasadığını bilmek var işte geriye kalan sadece bu. Mutluluklar,gözyaşları,acılar,özlemler,farkındalıklar...Gökyüzüne bakarken aslında farklı şeyleri görmüş olan farklı insanlar.Bir kuşa bakarken düşünülenler, yaşanılanlardan ötürü bakış açılarının yansıması olaya.Kiminin kalbinde merhamet,kimininse soğuk taş duvarlar.Tozlu anıların arasından yükselen kahkahalar belki,yada hüznün çığlıkları.Bir babanın elinden tutup kuşlara yem atan çocuk vardır cami avlusunda.Ötekinde, sevdiğinin omzuna dayanmış bir adamın yanında ötüşüp duran bir kuş.Berikinde en sevdiği kuşu cereyandan ötürü ölmüş bir kız çocuğu.Hep vardır o kuş orda.Hepsi aynı gökyüzüne bakarlar ve gördükleri aynı kuş değildir.Kuş kanatlarını açar ve özgürlüğünün tadını çıkarırcasına uçar gökyüzünde.Tek bildiği uçmak.Birininki kaçmak,ötekininki pişmanlık,berikininki hüzün.


miyaaww

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler